Muratbey Peynirleri Sağlıklı Yaşam Buluşmaları Etkinliği
Sıra dışı Peynirlerle Sağlıklı Yaşam Buluşmaları
Muratbey Peynirleri Etkinliği
22 Ekim 2016 Cumartesi günü İstanbul Taksim de davetli olduğum harika bir buluşma var. İstanbul blog yazarı arkadaşlarımla birlikte bir kahvaltı da buluşacağız.
Muratbey Peynirlerinin, Grand Hyatt Hotel’de düzenlediği bu etkinliğe katılmak için, Antalya’dan İstanbul’a doğru yolculuğum başladı. Sabah erkenden Taksim’e gitmeyi istedim özellikle.
İstanbul’dan Antalya’ya taşınmış biri olarak, özlediğim yerleri biraz gezmek, İstiklal caddesinde çay, kahve içmek, biraz resim çekmek istedim.
Çay molası bitince, saat 9.00 da kalkıp Grand Hyatt Hotel’e doğru yola koyuldum. Etkinliğin yapılacağı salona geldiğimde, yavaş yavaş diğer blog yazarı arkadaşlarımızda gelmeye başlamıştı. Kahveler sohbetimize eşlik ederken, bir yandan salonda son rutuşlar yapılıyordu.
İsme özel masa kartları hazırlanmıştı, salon açıldı ve içeriye girdiğimde, masaların üzerinde çeşit çeşit Muratbey peynirleri o kadar güzel bir sunumla hazırlanmış ki görüntüsü muhteşem olmuştu. Sizlerin de resimlerden videolardan göreceği gibi bu kadar özenle, itina ile, zevkle hazırlanmış bir sofra düzeni inanın her zaman rastlayamazsınız.
Önce oturmadan tabii ki masa ve sunum resimlerini çektim. Bir yandan, daha önce karşılaşmadığımız, ama sosyal medya üzerinden birbirimizi tanıdığımız, İstanbul blogger arkadaşlarımızla tanışırken, bir yandan daha önceden tanıştığımız, bir çok etkinlikte birlikte olduğumuz arkadaşlarımla sohbet ettik,resimler çekildik.
Çaylarımızı alıp, kahvaltımızı yapacağımız, birbirinden değerli bilgiler alacağımız etkinliğimiz için yerlerimize geçtik. Sıcak çeşitler workshop yapılacak salondaydı. Tabağıma bizler için hazırlanmış o nefis kahvaltılık çeşitlerden aldım. Ama ben bir peynir sever olarak, tabağımda peynir çeşitleri olduğu sürece, başka hiçbir şey istemem diyebilirim.
Hellim Peyniri Kızartılmış olarak tazecik geldi kahvaltımızı yaparken.
Muratbey burgu peynir, Topi peyniri, Sürmeli, Naturena peynir çeşitleri favorim oldu. Nefis bir kahvaltı olacağı kesin bu kadar güzel peynir çeşitleri ile.
Etkinliğimizin açılış konuşmasını, Muratbey Peynirleri Halkla İlişkiler ve İnsan Kaynakları Sorumlusu Cemre Erçetin yaptı,
Muratbey Peynirleri hakkında sunum yapmak üzere, sözü Gülnur Uluğ Elbistanlıoğlu ’na verdi.
Gülnur Uluğ Elbistanlıoğlu Muratbey peynirleri hakkında değerli bilgiler verdi.
2015 Yılında Türkiye basketbol ligi takımlarından Uşak Spora Sponsor olduklarını,
ARGE ve yenilik çalışmalarına önem verdiklerini,
2011 yılında İSO innovasyon ödüllerinde finale kalarak, bu dalda ödül alan tek gıda firması olduklarını,
Uşak Dereköy’de ki süt üreticisi kadınlara, sütte dezenfeksiyon, çiğ sütte kalite, süt soğutma, depolama gibi konularda eğitim verdiklerini,
Peynir alt suyunun, toprağa karıştığı zaman toprağı çöle çevirdiğini, bu nedenle kesinlikle toprağa karışmasına izin verilmediğini anlattı.
Kemik Sağlımızın Korunması ve Beslenme ile değerli bilgiler vermek üzere, İstanbul Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Ketenci mikrofonu aldı.
Osteoporoz, beslenme, ile ilgili o kadar güzel bilgiler anlattı ki, kendisine çok teşekkür ederim. Konuşma metni o kadar değerli bilgilerle dolu ki, sizlere de iletmek için buraya ekliyorum. Okumak isterseniz aşağıda görebilirsiniz. Doğru beslenme, hareket etme, sağlıklı yaşam için, süt, peynirin hayatımızda ki önemi, özellikle bizlere ışık tutacak güzellikteydi.
Sıra dışı Peynirlerle Sağlıklı Yaşam Buluşmaları etkinliğimizde, Grand Hyatt Executive Sous Şef Murat Dağlıoğlu’nun bizler için peynir çeşitleri ile hazırlayabileceğimiz bir workshop hazırlamıştı.
Hazırladığı tarifler ve sunumları sizlerin de resimlerden göreceği gibi bir görsel şölendi. Hayran kalmamak elde değil.
Peyniri sadece kahvaltıda değil, günün her saatinde hazırladığımız sofralarda sunabileceğimiz bir çeşit olduğunu gözler önüne serdi.
Zaten benim için peynir çok değerli. İster meze olarak, ister kahvaltı sofralarında, ister tatlı olarak, ister yemeklerin yanında hazırlanmış peynir tabaklarına pek hayır diyebileceğimi sanmıyorum.
Tatlı dedim çünkü şefimiz bize Peynirli Dondurma hazırladı. Dondurma ve sunumu harikaydı.
Hazırladığı Baharatlı Muratbey Peynir Topları’nın tarifine bayıldım. Ve sizlerle paylaşıyorum. Şefimizin tarifini denemek isterseniz buyrun.
Baharatlı Muratbey Peynir Topları
Malzemeler
Muratbey Sürmeli Peynir
Muratbey Lor Peyniri
Sıvı krema
Domates
Maydanoz
Dereotu, taze kekik, kuru nane
Rosemary, pul biber
Sızma zeytinyağı
İsteğe bağlı çörek otu veya susam
Yapılışı
Muratbey Sürmeli Peynir ile sıvı kremayı iyice çırparak karıştıralım. Kıvam aldıktan sonra Muratbey Lor Peyniri ile harmanlayarak toplar hazırlayalım. Sertliğini Muratbey Lor peyniri ilave ederek ayarlayabiliriz.
Baharatlarımızı maydanoz, dereotu, taze kekik, rosemary, kuru nane ve pul biberi ince ince kıyıp, fırında kurutarak nemini alıyoruz. Peynir toplarımızı baharata bulayıp, kavanoza yerleştiriyoruz. Üzerine iyi bir zeytinyağı döküp kavanoz kapağını kapatarak dolapta bekletiyoruz. Ayrıca yağın içerisine kekik ve rosemary atarak da lezzetlendirebilirsiniz. Peynir toplarını kavanozda 15 gün boyunca buzdolabında bekletip, servis edebilirsiniz. Servis sırasında nar ekşisi ve ince kıyılmış ceviz kullanarak sunumunuzu tamamlayabilirsiniz. Ayrıca peynirler bittiğinde kalan zeytinyağı sosunu başka salatalarda da kullanabilirsiniz.
Afiyet olsun.
Geldik bir etkinliğimizin daha sonuna.
Aklımda kalan sihirli anlardan özetler dersem eğer`;
Kahvaltı masası, sunumlar harikaydı.
Şefimiz Murat Dağlıoğlu tek kelime eşsiz lezzetler hazırladı, bayıldım hepsine, hele Peynir Toplarını ilk fırsatta denemek istiyorum.
Prof. Dr. Ayşegül Ketenci’nin osteoporoz konusunda verdiği bilgiler bizlere ışık tuttu.
İstanbul Blogger arkadaşlarımı gördüğüme çok sevindim.
Taksim İstiklal Caddesi her zaman keyifle dolaştığım bir yer, özlem giderdim.
Muratbey Peynir, harika çalışanları ile gurur duyuyordur. İlgilerine , özenle hazırlanmış, her ayrıntının düşünüldüğü etkinlik için çok teşekkür ederim. Katılmaktan büyük mutluluk duydum.
Muratbey Peynirlerinin güzel peynirleri için çok teşekkür ederim.
Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı ’nın hazırladığı o güzel hediyeler için ayrıca teşekkür ederim.
Muratbey Peynirleri Marka Direktörü Arife Avcu Çallıoğlu’na ayrıca teşekkür ederim. Bu muhteşem organizasyonda emeğinin çok olduğunu biliyorum. Lorbi Pr Tanıtım ve Halkla İlişkiler görevlisi arkadaşlara ayrıca teşekkür ederim.
Grand Hyatt İstanbul Hotel’in güler yüzlerini eksik etmeyen personeline çok teşekkür ederim.
Başka bir yazımda buluşmak üzere hoşçakalın.
Prof. Dr. Ayşegül Ketenci’nin Sağlıklı Kemikler ve Osteoporoz konulu yazısını okumak isterseniz buyrun.
MURATBEY 31 Ekim 2016
Sağlıklı Kemikler ve Osteoporoz
Prof. Dr. Ayşegül Ketenci
Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği Başkanı
İstanbul Tıp Fakültesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD öğretim üyesi
Osteoporoz, dünyada en yaygın görülen kas iskelet sistemi hastalıklarından birisidir. Düşük kemik kütlesi ve kemik dokusunun mikromimari yapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığının ve kırık olasılığının artması olarak tanımlanmaktadır.
Dünyada 200 milyon kişide osteoporoz olduğu tahmin edilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da menopoz sonrası kadınların yaklaşık %30’unda osteoporoz vardır. Bu kadınların en az %40’ı ve erkeklerin %15-30’u geri kalan yaşamlarında bir veya daha fazla kırık geçirecektir. Her geçirilen kırık bir sonraki kırığın riskini arttırmaktadır.
Osteoporoz sadece menapoz sonrası kadınları etkilememektedir. Dünyada 50 yaş üzeri her 5 erkekten biri osteoporozdan etkilenmektedir. Osteoporoza bağlı kırıklar 65 yaş altında 5 kadına karşılık 1 erkekte, 65 yaş üstünde 2 kadına karşılık 1 erkekte görülmektedir. Yaşam boyu kırık riski erkeklerde prostat kanseri riskinden daha fazladır.
Türkiye‘de 50 yaş üzerindeki kişilerde osteoporoz yaygınlığını belirlemek ve osteoporoza bağlı kalça kırığı sıklığını tespit etmek amacıyla yapılan FRAKTÜRK çalışmasında, 26.424 kişi taranmıştır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre; 50 yaş ve üzerindeki bireylerin %50’sinde düşük kemik yoğunluğu (osteopeni), %25’inde osteoporoz saptanmıştır. 50 yaşında yaşam boyu kalça kırığı geçirme olasılığı kadınlarda %14.6 ve erkeklerde %3.5’dur.
Osteoporoz tanısı tüm dünyada DXA (dual enerji x-ray absorpsiyometri) olarak tanımlanan bir cihazla yapılan ölçümle konulmaktadır. Ancak bu cihazla yapılan ölçüm hastalarımızda kırık riskini belirlemek için yeterli olmayabilmektedir. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü FRAX (Kırık riskini değerlendirme aracı) isminde bir değerlendirme yöntemi belirlemiştir. Bu yöntem Türkçe’ye de çevrilmiştir ve ülkemizde kullanılmaktadır. Bu yöntemde yaş, cinsiyet, daha önce kırık geçirmiş olmak, aile de kalça kırığı olması gibi birden fazla parametre değerlendirilmekte ve önümüzdeki 10 yıl içinde kalça kırığı ve majör osteoporotik kırık geçirme olasılığı belirlenmektedir.
Osteoporozda kırık temel olarak önlemeye çalıştığımız sonuçtur ve risk faktörleri çok önemlidir. Kadın olmak, düşük kemik mineral yoğunluğu, 40 yaşından sonra basit bir travma ile kırık geçirmiş olması, ailede osteoporoz öyküsünün olması, erken menopoz, ileri yaş, adet dönemlerindeki düzensizlik, erkeklerde düşük testosteron seviyesi, süt ürünlerinin ya da diğer kalsiyum ve D vitamini kaynaklarının az alınması, egzersiz yapmamak, uzun süreli kortizon kullanımı, tiroid hormonunda aşırı fazlalık, sigara içmek, aşırı miktarda alkol almak, aşırı miktarda tuz tüketmek, proteinden zengin beslenmek, aşırı miktarda kafeinli ve aistli yiyecek ve içecekleri tüketmek osteoporoz açısından bilinen temel risk faktörleridir.
Kemik sağlığında genetik %80 oranında rol oynamaktadır. Geriye kalan %20’yi ise, beslenme, fiziksel aktivite, hormonal durum ve yaşam biçimi etkiler. Ülkemizde Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan çalışmalarda kadınlarımızın sadece %1,9’unun fiziksel egzersiz yaptığı bildirilmiştir.
Kemiklerimizin gelişmesi ve korunmasında beslenmenin çok önemli rolü vardır. Uygun bir beslenme, fiziksel ektivite ve egzersiz programı ile osteoporoz riski büyük ölçüde azaltılabilir.
Özellikle kalsiyum ve D vitamininden zengin beslenmek önemlidir. Avrupa Kılavuzu 2016 yılında yaşa göre 1000-1200 mg/gün kalsiyum, 800-1000 IU/gün D vitamini alımını önermektedir.
Kemik sağlığı için D vitamini de çok önemlidir. Güneş ışınlarının etkisi ile ciltte D vitamini oluşturulur. UV ışınlarının dozuna ve açısına bağlı olarak oluşan D vitamini miktarı değişir. Yapılan çalışmalarda güneş ışınlarından yararlanmada bölgesel farklılıklar görülmektedir. Güneşten korunma amacıyla kullanılan kremler, kapalı giyim tarzı, cam arkasından güneşlenme ve ciltte D vitamini sentezinin azalması daha az D vitamini üretimine neden olur. D vitamini ayrıca gıdalarla alınabilir. Balık yağı, süt ürünleri, yumurta sarısı ve karaciğer D vitamininden zengin ürünlerdir. Ancak kolesterolü yüksek ve yaşlı kişilerin bu gıdaları yeterince almaları zordur. Yaşlılarda barsak mukozasında D vitaminine direnç vardır. Bütün bu sorunlar tüm dünyada yaygın olarak D vitamininin eksik olmasına neden olmuştur.
Ayrıca kemiğin ana yapısının yenilenmesi için protein alımı gereklidir. Kadınlarda 46 gr/gün, erkeklerde ise 56 gr/gün protein alımı önerilmektedir. Ancak fazla protein alımı vücutta asidoza neden olmakta, bu asidoz kalsiyum ile dengelenmekte ve bu nedenle kemik sağlığı olumsuz etkilenmektedir.
Kafein ve sodyum ise vücuttan kalsiyum kaybını arttırırlar. Bu nedenle yoğun miktarda kahve içimi, aşırı tuzlu yenilmesi önerilmemektedir.
Temel kalsiyum kaynaklarımız arasında yer alan süt; sadece kalsiyum içermemektedir, ayrıca içerdiği protein, fosfor, magnezyum, potasyum, çinko gibi elementlerle de kemik sağlığı üzerinde birden fazla yolla etki etmektedir. Süt sadece süt olarak tüketilmemekte, yoğurt, kéfir, peynir gibi süt ürünleri olarak da kullanılmaktadır. Fazla süt alımının zararlı olabileceği ile ilgili bilgilerimiz geliştikçe süt ürünlerinden yararlanma ihtiyacı artmaktadır. Ayrıca süt ürünleri laktoz intoleransı olan kişiler tarafından da daha iyi tolere edilebilmektedir.Kemik sağlığı için olmazsa olmazlarımız arasında fiziksel aktivite/egzersiz de yer almaktadır. Osteoporozu önlemek ve tedavisine katkıda bulunmak için vücut ağırlığı ile yapılan egzersizler önerilmektedir. Yürüyüş, hafif tempo koşu, ağırlıklı egzersizler, dans etmek, zıplamak ve ip atlamak bu egzersizlerin başlıcalarıdır. Duruşu düzeltmek için germe egzersizleri, düşme riskini azaltmak için denge egzersizleri ayrıca önerilen egzersizler arasındadır.
Hiç unutulmamalıdır ki, hastalıkların en iyi tedavisi kişleri hastalıktan korumaktadır. Bu nedenle gebelik döneminden itibaren düzenli beslenme, fiziksel aktivite, gazlı içecekler, aşırı kahve, sigara ve alkolden uzak durmak ileri ki yaşlarda osteoporoz olma riskimizi azaltacak ve bizi koruyacaktır.
Bir yanıt bırakın